Çocuklar doğuştan itibaren
gelişimlerinin her döneminde çevrelerini meraklı gözlerle izlerler ve büyümeye
başladıkça bilmediklerini sorarak öğrenmeye çalışırlar. Etrafımızda gerçekleşen
durumlar, algıladığımız her doğa olayı fen bilimlerinin konusu olabileceğinden,
çocukların sorularına verilen cevaplarla onların fen bilimlerinde şemalar
oluşturmalarına olanak sağlar. Bu dönemde doğru aktarılan fen ile ilgili bilgi
ve beceriler onların gelecekteki öğrenmelerini ve bu alana olan ilgilerini
büyük ölçüde etkileyecektir.
Bilimsel süreç becerileri,
toplumdaki her bireyin bilim okuryazarı olabilmesi için sahip olması gereken
becerilerdir. Çocukları bilim ile tanıştırmada en iyi zaman onların
çevrelerindeki dünyayı merak etmeye başladıkları okulöncesi dönemdir. Okulöncesi
öğretmenlerinin çocukların bu doğal meraklarından faydalanarak, onların temel
bilimsel süreç becerilerini yaparak ve yaşayarak geliştirebilecekleri bir
eğitim ortamı yaratması gerekir. Özellikle okulöncesi dönemde eğitim ortamı yaratılırken
uygulanabilecek en etkili yöntemlerden biri PROJE TABANLI EĞİTİM’dir. Zenginleştirici ve üretici proje
çalışmalarının kullanımı çocukları öğrenmeye daha istekli hale getirmektedir.
Okul öncesi dönem eğitiminde yürütülen proje çalışmalarıyla erken çocukluk
eğitimine önemli katkılar sağlanacağı düşünülmektedir (Anlıak, Yılmaz, ve Şahin
Beyazkürk, 2008).
Proje Tabanlı Eğitimle
çocukların, araştırma yaparak gerçek yaşamla doğrudan ilişki kurarak, bilgiyi
kendileri inşa edebilirler. Ayrıca süreç boyunca özgürce davranabilir, kararlar
alabilirler. Bu durum ise, çocukların çalışmaya yönelik motivasyonlarını
arttırır ve tahmin etme yeteneklerini geliştirir. Okulöncesinde Reggio Emillia
yaklaşımının ana teması olan proje tabanlı eğitim çocukların doğa ile iç içe
olarak projeler yardımıyla etkin öğrenme süreci geçirebilmelerine olanak
sağlamaktadır. Peki Proje Tabanlı Öğrenme Nedir?
Proje tabanlı öğrenme 1980’lerden
beri yükseköğretimde özellikle tıp, hemşirelik ve mühendislik eğitimlerinde
sıklıkla kullanılmaktadır. Son yıllarda da eğitimde ve yeni olarak da okul
öncesi eğitimde kullanılmaya başlamıştır. Okul öncesinde problem ve proje
tabanlı eğitime yer verilmesinin amacı, çocukların her birini bilim adamı ya da
mühendis yapmak değildir. Buradaki amaç yaşadığımız dünyada çocuğa temel
düşünme becerilerini, bu karmaşık dünyada kendini koruma ve çevresini tanıma ve
git-gide büyüyen hayat problemlerini çözme yeteneği kazandırmaktır (Şahin,
2000). Bu çerçevede projeler “başı, ortası ve sonu olan iyi hikâyelere”
benzetilmektedir (Chard ve Katz, 2000). Çocukların yaş gruplarına, okulöncesi
kazanımlara uygun oluşturulan projelere yapılan en güzel benzetmedir aslında “Hikâyedir”.
Eğitimci süreci hayal eder ve çocuklar bu hayale kendi hayallerini de ortak
ederek birbirinden bağımsız öğrenmeler oluştururlar.
Sonuç olarak okullarımızda
uyguladığımız Reggio Emillia yaklaşımı da temel alan proje tabanlı eğitim okulöncesi
çocukların kendilerini, çevrelerini keşfetmelerine olanak sağladığı gibi biz
eğitimcilerinde mesleki olarak yeterliliğini bir o kadar artırmaktadır.
Uygulanması keyifli olan bu yaklaşım sayesinde hem öğretmenin süreci
yönlendirme becerisi hem de çocuklarla olan iletişiminde önemli katkılar sağladığında
uygulanabileceği her okulöncesi alanda PROJE
TABANLI EĞİTİMİ kullanmanız dileğiyle…
ZEHRA GÖZDE GEDİK